Aşklar neden nefrete dönüşüyor?
21 Oca 2009"Bizi ancak ölüm ayırır." diyen nice çiftler, "Yüzünü ölene kadar görmek istemiyorum." demeye başlıyor. Bu çiftler bu duruma nasıl geliyor? Aralarındaki o büyük sevgi neden nefrete dönüşüyor? Sevgilerin alev topu gibi parlayıp sönmemeleri için nelere dikkat etmeleri gerekir.
1) "Ben" değil, "biz" deyin: Evlilikteki mutluluğun şifresi "biz" kelimesidir. Evlendikten sonra eşler, başına buyruk yaşamamalıdır. Eşler evlilik kitabından "bana ne" kelimesini çıkarıp, "Biz ne yapabiliriz?" cümlesini koymalıdır. Çünkü "biz" bir aileyi, bir bütünlüğü ve beraberliği simgeler.
2) Mutlu olmaya odaklanın: Mutlu olmaya karar verin. Kendinizi ve eşinizi mutlu etmenin yollarını araştırın. Bu konuda yazılan kitapları okuyun. Aklı başında deneyimli büyüklerinize danışın. İçinden çıkamadığınız bir probleminiz varsa psikolojik destek alın.
3) Sorumluluğunuzu bilin: Evliliğin can damarı eşlerin sorumluluklarını bilmeleridir. Her eş kendine düşen sorumluluğu yerine getirdiğinde o ailede mutluluk duvarı kendiliğinden örülür. Aksi takdirde o ev ağlama duvarına döner.
4) Pozitif düşünün: Eşinizle aranızda geçen bir anlaşmazlık veya tartışmada onu gözünüzde küçültmeyin. Kötülüklerini sıralamak yerine güzel yönlerini ve huylarını hatırlayın. Bir insan olduğunu hata yapabileceğini varsayın. Unutmayın, "Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır."
5) Basit şeylere takılmayın: Her evlilikte mutlaka birtakım sıkıntılar olur. Kimi insanlar günlerce o basit olayı gözlerinde büyütür. Oysa hayat basit olayları düşünecek kadar uzun olmadığı gibi; tasalanmaya değmeyecek kadar da kısadır.
6) Hayatınızda boşluk bırakmayın: Hayatta yapacak şeyleri olmayanlar, oturup problem üretirler. Boş zamanlarını o problemi konuşarak doldururlar. O boşluğu kitap gazete okuyup, okuma programlarına katılarak doldurun. Zihniniz dolu olduğunda eşinizin kontrolsüz söylenmiş sözlerini kuruntu yapmazsınız.
7) Olaylardan ders alın: Yaşadığınız olaylardan ders alın. Kim nerede ne hata yapmış bunu vicdanınıza sorun. Şayet siz haksızsanız hatanızı kabul ederek aynı hataya düşmeyin. Eşiniz haksızsa onun haksızlığının üzerinde durmayın.
8) Tenkitten uzak durun: Darda kaldığınız zaman hemen eşinizi tenkit ipiyle boğmayın. Tenkit tıpkı bir çalı gibi eşinizin yüreğini parçalayıp kanatır.
9) Geçmişin kötülüklerini unutun: Mazinin kötülüklerini tozlu raflara kaldırın. Nasıl olsa elemi gitmiş lezzeti kalmıştır. Üzülmekle o acıları değiştiremediğiniz gibi; eşinizi de kendinizi de harap edersiniz. Geçmişin acılarına harcadığınız enerjiyi gelecek için harcayın.
Gülay Atasoy
0 yorum:
Yorum Gönder